|
YE��M SERT KARAASLAN - Yurt d���nda y�r�t�len bilimsel ara�t�rmalar, t�p bebek tedavisinde, rahim zar�nda kal�nla�man�n sa�lanmas�nda ve yumurta kalitesinin art�r�lmas�nda, ki�inin kendi kan�ndan elde edilen trombositten zengin plazma tedavisinin (PRP) ba�ar�l� sonu�lar verdi�ini ortaya koydu. Gazi �niversitesi (G�) T�p Fak�ltesi Kad�n Hastal�klar� ve Do�um Anabilim Dal� ��retim �yesi Prof. Dr. Nuray Bozkurt, halk aras�nda "k�s�rl�k" olarak bilinen infertilitenin, "kad�n ve erke�in herhangi do�um kontrol y�ntemi uygulamamas�na ra�men bir y�l i�inde �ocuk sahibi olamamas�" �eklinde tan�mland���n� s�yledi. Sa�l�kl� ve gen� �iftlerde gebelik oranlar�n�n yakla��k y�zde 85-90 oldu�unu ancak k�s�rl���n �iftlerin yakla��k y�zde 10-15'ini etkiledi�ini ifade eden Bozkurt, bu sorunda y�zde 15 oran�nda yumurtlama bozuklu�unun, y�zde 30-40 oran�nda t�plerde yap���kl�k ve kapanmalar�n ve y�zde 30-40 oran�nda erkek fakt�r�n�n etkili oldu�unu anlatt�. Yumurtlama bozuklu�u ve erkekte g�r�len fakt�rlerin, yumurtlama sa�lay�c� tedaviler ve a��lama y�ntemiyle giderilebildi�ini ifade eden Bozkurt, a��klanamayan k�s�rl�k durumlar�nda da bu y�ntemlerin ba�lang�� olarak kullan�labildi�ini bildirdi. Prof. Dr. Bozkurt, bunlardan cevap al�namamas� durumunda veya kad�n ya da erkekte �remeye engel sorunlar�n varl���nda "t�p bebek" y�ntemine ba�vuruldu�unu anlatt�. Bozkurt ayr�ca, genetik bozuklu�u veya kal�tsal hastal��� bulunan �ocu�a sahip �iftlerin, genetik tan�ya imkan veren t�p bebek tedavisi ile sa�l�kl� �ocuk sahibi olma �ans� elde edebildi�ini vurgulad�. "T�p bebek ba�ar�s�nda rahim zar�n�n olgunla�mas� �nemli" T�p bebek tedavisi ba�ar� oranlar�n�n, hastan�n tan�s�na g�re de�i�mekle birlikte di�er tedavi y�ntemlerine g�re daha y�ksek oldu�unu belirten Bozkurt, "Ancak bu tedavinin de y�zde y�z ba�ar�l� olmad���n� biliyoruz. Her �ey �ok iyi oldu�u halde, m�kemmel embriyo transferi yap�lmas�na ra�men hasta y�zde y�z gebe kalamayabilir. Bu durumda pek �ok fakt�r olabilece�i gibi en �ok d���n�lenler aras�nda rahim zar�n�n uygunsuzlu�u �ne ��k�yor." bilgisini verdi. Bozkurt, t�p bebek tedavileriyle ilgili �al��malar�n �o�unun, tedavi ba�ar�s�n� art�rmaya y�nelik oldu�unu dile getirerek �unlar� kaydetti: "T�p bebek tedavilerinde ba�ar�l� gebelik elde edebilmek i�in sa�l�kl� embriyonun sa�l�kl� rahim zar�yla etkile�ime ge�erek tutunmay� sa�lamas� gerekir. Tutunmay� sa�lamak i�in uygun bir rahim ve rahim zar�n�n reseptivitesi denilen embriyonun yerle�mesini sa�layacak mikro �evre olmal�d�r. Bu �er�evede pek �ok h�cresel ve molek�ler olaylar devreye girer. Bu, t�p bebek i�lemi ba�ar�s� i�in �nemli bir basamak olu�turur. Rahim i� zar�nda olgunla�ma sa�lanamazsa tutunma i�lemi ger�ekle�mez. �zellikle rahim zar�na ili�kin daha �nceden ge�irilmi� operasyon, k�rtaj, biyopsi ve enfeksiyon gibi nedenlerle hasarlanm�� ve yap���kl�klar olu�mu�sa rahim zar�n�n kanlanmas� bozularak fonksiyonunu yitirebilir. Bu bozukluklar tedavi edilse bile rahim zar� eski fonksiyonunu kazan�p tekrar iyile�emeyebilir ya da bilinen bir bozukluk olmadan yeterince kal�nla�amayabilir." "PRP serumu, hastan�n rahim zar�na uygulan�yor" Mevcut tedavilere ra�men istenen ba�ar� oran�n�n yakalanabilmesi i�in baz� destek uygulamalar� yap�ld���na dikkati �eken Bozkurt, "�zellikle rahim zar� ince kalan ve �nceden rahim zar�nda olu�an yap���kl�klar a��ld�ktan sonra bile tedaviyle kal�nla�mayan hastalarda, kendi kanlar�ndan elde edilen trombositten zengin plazma tedavisi uygulan�yor." dedi. PRP uygulamas�n�n t�p bebek tedavisindeki ba�ar� oran�na ili�kin yurt d���nda yap�lan �al��malar�n sonucunun a��kland���n� bildiren Bozkurt, �u bilgileri aktard�: "Bir�ok ara�t�rmadan benzer ba�ar� sonu�lar� elde edildi. Yeni yay�mlanan makalelerde, t�p bebek tedavisi uygulamalar� s�ras�nda rahim zar� kal�nl��� ince olan hastalara, mevcut tedaviye ek olarak hastan�n kendi kan�ndan elde edilen PRP serumunun rahim zar�na uyguland��� belirtildi. J. Hum Reprod Sci dergisinde yay�mlanan ara�t�rmada, daha �nceki tedavilerinde rahim zar� ince olan, rahim zar� kal�nla�mas� sa�lanamayan ya da ba�ar�s�z olan ve di�er nedenler ekarte edilen hastalar incelendi. Ara�t�rmada, t�p bebek tedavisi s�ras�nda PRP tedavisi uygulanarak, rahim zar� kal�nla�mas� sa�land��� ve y�zde 61 pozitif gebelik testi elde edildi�i bildirildi." JBRA Assist Reprod dergisinde yer alan bir ba�ka ara�t�rmadan da s�z eden Bozkurt, "Daha �nceden rahim yap���kl�klar� olan ve bunun i�in ameliyatlar ge�iren hastalarda da rahim zar� d�zg�n geli�meyen hastalara PRP tedavisi uyguland� ve yer alan hastalar�n hepsinde rahim zar� kal�nl���n�n artt��� ortaya kondu." ifadesini kulland�. Prof. Dr. Bozkurt, Int J Reprod Biomed dergisindeki ara�t�rmaya da de�inerek, "Bu ara�t�rma da tekrarlayan tutunma ba�ar�s�zl��� olan hastada, PRP tedavisi sonras� ba�ar�l� canl� do�um sa�land���n� g�sterdi" diye konu�tu. "Yumurta kalitesini art�rmada da etkili olabilecek" PRP tedavisinin t�p bebekte sadece rahim zar�n� uygun hale getirmek i�in kullan�lmad���n�n alt�n� �izen Prof. Dr. Bozkurt, bu y�l Gynecol Endocrinol dergisinde yay�mlanan makalede �ok �nemli sonu�lar elde edildi�inin payla��ld���n� s�yledi. ABD'de tan�nan otoritelerce yeni yay�mlanan makalede daha ileri veriler elde edildi�ini anlatan Bozkurt, "Ara�t�rma sonucunda, k�t� yumurtal�k rezervi olan, serum AMH ve FSH d�zeyi bozulmu� bir y�ldan fazla adet g�rmeyen hastalara PRP deste�i yap�ld�. Bu hastalar�n yumurtal�klar�na ultrason e�li�inde PRP enjekte edildi. Uygulama sonunda, hastalarda serum AMH ve FSH d�zeylerinde d�zelme sa�lanarak, ortalama 2,5 ay sonra yap�lan t�p bebek denemelerinde ba�ar�l� yumurta toplama elde edildi. PRP, yumurta kalitesinin art�r�lmas�nda etkili olabilecek gibi g�r�n�yor." �eklinde konu�tu. PRP'nin, yayg�n h�cre hasar�na kar�� doku rejenerasyonu, h�cre �o�almas� ve damarlanmay� artt�rd���n�n, v�cutta travmaya kar�� savunma mekanizmas� olu�turdu�unun ortaya kondu�unu belirten Bozkurt, "Bilim insanlar�, �al��malarla yumurtal�kta her adet d�neminde olu�an travma ve tamir mekanizmas�nda k�k h�crelerin �nemli rol� oldu�u g�sterdi." dedi. Bozkurt, bu konuda yap�lacak ek �al��malara ihtiya� duyuldu�unu dile getirerek, "B�ylesine olumlu sonu�lar al�nmaya devam ederse k�s�rl�k tedavisinde ����r a��labilir. �leri �al��malarla erken menopoza giren hastalarda belki de do�urganl�k tekrar sa�lanabilir." de�erlendirmesinde bulundu.
27.3.2018 - 32347
|