�iftler, ya da kad�n ve erkekler cinsel fonksiyon bozukluklar�n� herhangi bir hastal�k olarak g�r�p, hekime ba�vurmalar�n�n �ok �nemli oldu�una de�inen Prof. Dr. Ate� Kad�o�lu, cinsel sorunlarla ilgili bilin� d�zeyi konusunda �unlar� s�yledi;
“Cinsel fonkisyon bozuklu�unu �lkemizde hangi oranda rastlan�yor. Bu konuda bu �al��ma var, T�rk Androloji Derne�i olarak. 40 ya� �zerindeki erkeklerde cinsel fonksiyon bozuklu�u oran�n�n y�zde 70’e kadar ��kt���n� tespit ettik. Bunu ��e ay�rd�k, hafif, orta, a��r olarak... A��r derecede cinsel fonksiyon bozuklu�undan yak�nanlar doktora mutlaka ba�vuruyorlar. ��nk� bunlar�n cinsel hayat�n� s�rd�rmesi i�in bir yard�m almalar� gerekiyor.
Ama ikinci grup hafif ve orta derecede olan gruptaki insanlar� halen doktor yard�m� almas� s�z konusu de�il. Bu grupta s�k�nt� �u.. Bu insanlar cinsel sorunlar� oldu�unun fark�nda de�il. Fark�nda olsalar bile belki de tedavi edilebilece�ini bilmiyorlar. O y�zden biz T�rk Andoloji Derne�i olarak bu sene ciddi bir duyuru yapmay� planl�yoruz. Ve cinsel fonksiyon bozuklu�unun erkeklerde hafif ve orta da olsa bir �ekilde tedavi edilece�ini halka duyuraca��z.”
Prof. Dr. Ate� Kad�o�lu, ��yle devam etti: “Kad�nlarda ise T�rkiye’de hen�z bir �al��ma yok. Ama d�nyadaki rakamlar kad�n cinsel fonkisyon bozuklu�unun erkekten �ok daha fazla g�z�kt��� y�n�nde. �rne�in ortalama bir rakam vermek gerekirse, erkekte cinsel fonksiyon bozuklu�u oran� y�zde 31 iken kad�nda y�zde 43 oran�nda rastlan�yor. Demek ki kad�n�n cinselli�i, cinsellik fizyolojisi �ok daha komplike oldu�u i�in bu ince ayar kad�nda erkekten �ok daha �abuk bozuluyor. Dernek olarak yine kad�nda cinsel fonksiyon bozuklu�unun y�zdesini saptamak �zere bir projemiz var.”
Cinselli�in fizyolojisiyle ilgili ara�t�rmalar son y�llarda artt�. Bug�ne kadar hep erkek cinselli�i konu�uldu ve tart���ld�. Prof. Dr. Ate� Kad�o�lu, kad�n cinselli�inin fizyolojisini de�erlendirerek, erkeklerle benze�en ve farkl� olan noktalara de�indi: “Kad�n cinselli�i �zerine �ok az �ey biliyoruz.
En az�ndan fizyoloji �zerine �ok az �ey biliyoruz. Ve bu konuda son iki-�� y�ld�r ciddi bir ara�t�rma var. Bu ara�t�rmay� da genelde �rologlar y�r�t�yorlar. �rologlar son 20 y�lda erkek cinselli�i konusunda baya�� bir yol ald�lar. Ve erkek cinsel fonksiyon bozuklu�u, sertle�me sorunu, art�k ciddi �ekilde tedavi edilmeye ba�land�. �rologlar 20 y�l erkekleri tedavi ettikten sonra d�n�p bakt�lar, kad�nlar ne durumda diye. Asl�nda kad�nla ilgilenmesi gereken disiplinlerin bu konuda fazla ara�t�rma yapmad�klar� ortaya ��kt�.
Laboratuvarda ilk �nce �rologlar, deneklerdeki cinsi de�i�tirdiler. Yani erkek tav�anla yapt��� �al��may� kad�n tav�ana aktard�lar. Ve kad�n tav�andaki bulgulara bakt�lar. Sonra klinik �al��malar ba�lad�. Ve kad�nla erkek aras�nda ciddi bir �rt��me oldu�u ortaya ��kt�. ��yle bir bakarsak organlara, erkekte penis var, kad�nda klitoris var, k���k bir penis. Kad�nda overler var, yumurtal�k dedi�imiz. Erkekte testisler var. Bu organlar�n �al��mas� ciddi bir �ekilde birbirine benziyor.
20.4.2011 - 6535
|