K�skan�l�k, ili�kilerde, sosyal hayatta ve bilimde ad� olduk�a s�k ge�en bir konu. K�skan�l�k, hem ba�kalar�n�n sahip oldu�una sahip olma iste�i, hem de sahip oldu�unu, ba�kas�na kapt�rma korkusu, bir ili�kinin veya bir ki�inin yitirilece�i endi�esidir.
G�nl�k ya�am�m�zda, �zellikle ikili yak�n ili�kilerde k�skan�l�k kavram�yla s�k s�k kar�� kar��ya geliyoruz. “K�skan�l�k, a�k�n g�lgesidir” diyor Ayala M. Pines. K�skan�l�k i�in, yitirilmek istenmeyen bir ki�inin ya da ili�kinin yitirilece�i ya da tehdit alt�nda oldu�u san�s�yla ya�anan karma��k bir ruhsal ya�ant�, ac� verici duygu diyebiliriz.
K�skan�l���n insan�n do�as�nda m� oldu�u, yoksa sonradan ��renilen sosyo-k�lt�rel bir kavram m� oldu�u hala tart���lmaktad�r. Evrim teorisine g�re k�skan�l�k, kad�n ve erkek i�in farkl� evrimsel g��ler taraf�ndan �ekillenmi� do�al bir tepkidir.
Cinsiyet farkl�l�klar� da insan�n evrimsel tarihi boyunca kar��la�t��� farkl� �reme bedelleri ve uyum problemlerine ba�l�d�r. Ecrim teorisine g�re, d�llenme kad�n v�cudunun i�inde ger�ekle�ti�i i�in anne �ocu�un kendisinden oldu�undan emindir, oysa baba bundan hi�bir zaman y�zde 100 emin olamaz.
Bu y�zden de partnerinin onu cinsel anlamda aldatmas� erke�in ilerde hem onun olmayan bir �ocu�a imkanlar�n� sunmas�, hem de soyunu devam ettirememesi demektir. Kad�n�n b�yle bir problemi olmamakla birlikte, insan yavrusu iki ebeveynin de bak�m�na ihtiya� duydu�u i�in, kad�n�n soyunu devam ettirmesi i�in o bebe�in ya�amas� gerekmektedir. Kad�n bunun i�in partnerinin imkanlar� ve olanaklar�yla deste�ine ihtiya� duyar.
Evrimsel teoriye g�re bu y�zden, partnerinin ba�ka bir kad�na a��k olup, zaman ve imkanlar�n� ona y�nlendirmesi kad�n i�in bir tehlikedir.
Sosyo k�lt�rel yakla��ma g�re ise k�skan�l�k, sosyal ve k�lt�rel bir olgudur. Ki�i ya�ad�k�a, i�inde bulundu�u toplumun yaratt��� ili�ki kurallar�na g�re k�skanmay� ��renir. Kendi anne ve babas�n�n ili�kisi o ki�inin kar�� cinsle ili�kisinde bir model olacakt�r. Onlar�n sevgi, sayg�, sadakat, k�skan�l�k tan�mlar�n� ��renen �ocuk, b�y�d���nde kendi ili�kisinde bu tan�mlara uygun davranacakt�r. Cinsiyet farkl�l�klar� da kad�n ve erkek i�in k�skan�l�k yaratan durumlar� ve uygun tepkileri tan�mlayan sosyal kurallardan etkilenir.
K�skan�l�k a�k�n g�stergesi de�ildir. A�k, a��r� sevgi ve ba�l�l�k duygusudur. Ola�an sevmeden, ki�inin duygular�n� y�netmede zorluk ya�amas� durumuyla ayr��t�r�labilir. �zellikle ili�kilerin ba��nda ya�anan bu duygu, zamanla, ili�ki olgunla�t�k�a yerini daha kontrol edilebilir ve kal�c� duygular olan, sevgi, g�ven ve sadakate b�rak�r. �nsan�n sahip oldu�u bu de�erli �eyi kaybetmekten endi�e duymas� beklenen bir durumdur.
Bu sebeple, birbirini ger�ekten seven iki insan�n aras�nda bir miktar k�skan�l�k olmas� do�ald�r, fakat sahiplenme duygusunun a�kla alakas� yoktur. K�skan� ki�ilerin, sevilmeye kar�� a��r� bir ihtiya�lar� vard�r ve ya�ad�klar� g�vensizlik ve yetersizlik duygular�yla ba� edemedikleri i�in ili�kide bulunduklar� insan�n sevgisini kimseyle payla�mak istemezler.
K�skan�l�k ya�ayan ki�iler bir yandan ili�kilerini s�rd�rmeye �al���rken, bir yandan da �zg�venlerini korumaya �al���rlar. �li�kiyi korumaktaki ama� daha fazla ya�ant� payla�makken, a��r� k�skan� ki�iler bunu ancak tehdit ederek, zor kullanarak ya da k�serek sa�layabileceklerine inan�rlar. �li�kinin bir rakip taraf�ndan tehdit edildi�ini hissettikleri zaman da bu rekabette kaybedeceklerini, sevilmediklerini, say�lmad�klar�n� d���n�rler.
K�skan�l�k, i�erisinde �zg�ven eksikli�i ve yetersizlik duygular�n� bar�nd�r�r. Ki�inin �zg�veninde d��me oldu�u zaman, ki�i kendini yetersiz, de�ersiz hissetmeye ba�lar. Sahip oldu�u sevgiyi hak etmedi�ini ve kaybedece�ini d���n�r. Bu endi�e de k�skan�l�k duygusuna ve onunla ba� etmek i�in yap�lan sa�l�ks�z davran��lara sebep olur.
A��r� k�skan� ki�i, e�ini devaml� kontrol eder, takip eder, onun ya�ant�s�n� s�n�rlar ve �zerinde bir bask� olu�turarak onu kaybetmeyece�ini d���n�r. Oysa sadakat, tehditle de�il sevgiyle sa�lan�r. K�skan�l�k sonucu yap�lan hareketler (takip etme, bask� alt�nda tutma, �fke, ��phecilik) kar�� taraf� daha da uzakla�t�r�r.
11.2.2011 - 5113
|